İngiltere Başbakanı Keir Starmer, insan kaçakçılığıyla mücadeleye yönelik düzenlenen uluslararası zirvede, bu suçla mücadelede ülkelerin bölünmek yerine birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

 Londra’da 28-29 Mart tarihlerinde düzenlenen ve 40 ülkenin katıldığı zirvede konuşan Starmer, insan kaçakçılığı çetelerinin terör tehdidiyle aynı ciddiyetle ele alınması gerektiğini belirtti.

Starmer, “Bu durum beni öfkelendiriyor, çünkü otel masraflarından kamu hizmetlerinin üzerindeki yüke kadar olan bedeli dürüst çalışan insanlar ödüyor,” dedi. “Ayrıca yasa dışı yollarla gelen göçmenler için de adil değil. Bu insanlar, acımasızca sömürülen savunmasız bireyler.”

Yetersiz Koordinasyon Kaçakçılara Fırsat Verdi

Başbakan, sınır güvenliği, polis teşkilatı ve istihbarat kurumları arasındaki koordinasyon eksikliğinin, insan kaçakçılığına adeta “açık davetiye” anlamına geldiğini söyledi. Bu boşlukların kapatılması için Hükümetin Sınır Güvenlik Komutanlığı’nın önemli bir rol üstleneceğini ifade etti.

İngiltere’ye küçük teknelerle yapılan geçişlerde artış yaşandığını belirten Starmer, başbakan olduğu Temmuz 2024’ten bu yana yaklaşık 30.000 kişinin Manş Denizi üzerinden ülkeye ulaştığını, yalnızca 2025’te bu sayının 6.642 olduğunu aktardı.

Ancak aynı dönemde 24.103 kişinin sınır dışı edildiğini belirtti. Bunlar arasında 6.339 kişinin ülkede yasal hakkı bulunmazken, 3.594’ü yabancı suçlular, 6.781’i ise iltica başvurularına ilişkin geri dönüşlerdi.

Sosyal Medya Platformları Zirvede Yer Aldı

Zirvede, insan kaçakçılığına karşı finansal ağların kesilmesi, kaçak güzergâhların bozulması ve sosyal medya reklamlarının kaldırılması gibi yöntemler ele alındı. Facebook’un sahibi Meta, X (eski adıyla Twitter) ve TikTok gibi büyük teknoloji şirketleri de tartışmalara katılarak, platformlarında insan kaçakçılığı içeriklerinin yayılmasının nasıl önlenebileceği konusuna odaklandı.

Yeni Yasal Önlemler ve Uluslararası İş Birlikleri

Zirve öncesinde İçişleri Bakanı Yvette Cooper, öğrenci ya da çalışma vizesiyle İngiltere’ye gelip daha sonra iltica başvurusunda bulunan kişilere yönelik düzenlemelerin gözden geçirileceğini açıkladı. Hükümet ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) aile hayatını koruyan 8. maddesinin göçmenlik davalarındaki etkisini de inceliyor.

İngiltere, insan kaçakçılığıyla mücadele kapsamında Irak Kürdistan bölgesindeki suç örgütlerine yönelik operasyonlara destek amacıyla 1 milyon sterlin bütçe ayırdı. Vietnam’dan düzensiz göçü azaltmak amacıyla da sosyal medya ve mesajlaşma uygulaması Zalo üzerinden uyarıcı kampanyalar başlatıldı.

İtalya’dan Denizaşırı İşleme Modeli Savunusu

Zirveye video mesajla katılan İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Arnavutluk ile kurdukları denizaşırı iltica işleme modelinin başlangıçta eleştirildiğini ancak şimdi Avrupa Birliği tarafından benzer önerilerin gündeme getirildiğini belirtti. “Önce eleştirildik ama zaman bizi haklı çıkardı,” dedi.

Başbakan Starmer, zirve sonrası İçişleri Bakanlığı yetkilileri, Sınır Güvenliği Komutanı Martin Hewitt ve Ulusal Suç Ajansı temsilcileriyle yuvarlak masa toplantısına başkanlık etti. Hewitt, altı aylık görev süresi boyunca yaptığı ziyaretlerde İngiltere’nin hâlâ cazip bir hedef ülke olarak görüldüğünü ifade ederek, yasa dışı çalışmaya karşı alınan önlemlerin “kritik” olduğunu söyledi.

Muhalefetteki Muhafazakâr Parti ise zirvede alınan önlemleri yetersiz buldu. Gölge bakan Alex Burghart, İşçi Partisi’nin Ruanda’ya sınır dışı programını iptal etmesini eleştirdi.

2025’in ilk üç ayında Manş Denizi’ni aşarak İngiltere’ye ulaşan göçmen sayısı, 2024 ve 2023’e kıyasla rekor seviyeye ulaştı. İçişleri Bakanı Cooper, bu artışta elverişli hava koşullarının etkili olduğunu belirtti.