İngiliz bakanlar milletvekillerinin Filistin ve iklim yanlısı protestocularla temas kurmasını yasaklamayı düşünüyor

İngiltere’de bakanlar, milletvekillerinin ve meclis üyelerinin Filistin Dayanışma Kampanyası (PSC), Extinction Rebellion ve Just Stop Oil gibi gruplarla ilişki kurmasını yasaklayacak önerileri değerlendiriyor.

Hükümetin siyasi şiddet danışmanı John Woodcock tarafından oluşturulan plan, ana akım siyasi liderlerin temsilcilerine, yıkıcı taktikler kullanan veya yürüyüşlerde “nefreti” durduramayan gruplara karşı sıfır tolerans yaklaşımı uygulamalarını söylemeleri gerektiğini söylüyor.

Başbakan Rishi Sunak ve İçişleri Bakanı James Cleverly, John Woodcock tarafından yürütülen bir incelemenin parçası olarak önerileri tartışacaklar.

Sunak cuma günü alelacele düzenlenen bir konuşma sırasında “bizi parçalamaya çalışan iç güçler” ifadesini kullandığı için insan hakları grupları tarafından kınandı. Çarşamba günü ise İngiltere’de “çete yönetimi” uyarısında bulunduktan sonra protesto gösterilerindeki gerilimi abartmakla suçlandı.

Pazar günü Sun gazetesinde yayınlanan bir makalede Walney şunları yazdı: “Siyasi şiddete ilişkin incelemem Başbakan’a ve İçişleri Bakanı’na resmen sunulmak üzere. Bu yazıda, tüm ana akım siyasi parti liderlerinden demokrasimizi tehdit eden bu tehdide karşı sıfır tolerans yaklaşımını benimsemelerini istiyorum.

“Bu nedenle Rishi ve Keir [Starmer] milletvekillerine ve meclis üyelerine, evlerini düzene sokana ve yürüyüşlerindeki nefreti kesene kadar PSC’den kimseyle ilişki kurmamaları talimatını vermelidir.”

Guardian’ın haberine göre; öneriler hükümet için siyasi açıdan elverişli çünkü kabul edilmesi halinde İşçi Partisi lideri üzerinde, partisinin Filistin yanlısı gösteriler konusundaki tutumu nedeniyle daha fazla baskı yaratacak.

Aralarında eski gölge şansölye John McDonnell ve Poplar ve Limehouse milletvekili Apsana Begum’un da bulunduğu çok sayıda İşçi Partisi milletvekili PSC etkinliklerine katıldı. İşçi Partisi, üst düzey Muhafazakârların taleplerine rağmen, PSC yasaklı bir örgüt olmadığı için etkinliklere katılan milletvekillerini görevden uzaklaştırmayı reddetti.

Bir İçişleri Bakanlığı sözcüsü “Raporun tavsiyelerini son derece dikkatli bir şekilde değerlendiriyoruz ve zamanı geldiğinde yanıt vereceğiz.” dedi.

Together Coalition tarafından More in Common’a yaptırılan bir anket, üst düzey siyasetçilerin Müslüman karşıtı yorumlarının manşetlere taşındığı bir haftanın ardından halkın önemli bir azınlığının Müslüman karşıtı duygulara sahip olduğunu ortaya koydu.

Araştırma, İngilizlerin %21’inin Müslümanlar hakkında olumsuz görüşlere sahip olduğunu ve bu oranın gezginler hariç diğer tüm etnik gruplardan daha yüksek olduğunu ortaya koydu.

Anket, İngilizlerin %9’unun Yahudilere, %8’inin Siyah Afrikalı/Karayipli insanlara ve %7’sinin de Hıristiyanlara karşı olumsuz tutumlara sahip olduğunu ortaya koydu.

Ankete katılanların %59 gibi büyük bir çoğunluğu hem İngiliz hem de Müslüman olmanın mümkün olduğunu düşünüyor. Bununla birlikte, %27’si sevdiği birinin bir Müslümanla evlenmeyi planlamasından rahatsız olacağını söylerken, %42’si İngiliz Müslümanların İngiltere’den ziyade Müslüman ülkelere sadık olma ihtimalinin daha yüksek olduğuna inanıyor.

Together Coalition’ın kurucularından Brendan Cox “Bu ankette endişelenecek çok şey olsa da, olumlu haber, test ettiğimiz kimlik gruplarından herhangi birine yönelik önyargının halkın çoğunluğu tarafından benimsenmemiş olması.” dedi.