17 Ağustos’ta, küçük teknelerle Birleşik Krallık’a 492 kişi ulaştı. Bu sayı, Çarşamba günü 107, Pazartesi günü ise 125 olarak kaydedilmişti. Geçtiğimiz Pazar günü ise 703 kişi, dünyanın en işlek deniz yollarından biri olan Manş Denizi üzerinden Britanya kıyılarına ulaşmıştı.

Bu yıl, göçmen geçişlerinin en yoğun olduğu iki gün, önceki Muhafazakâr hükümet döneminde yaşandı: 18 Haziran’da 882 ve 1 Mayıs’ta 711 kişi Birleşik Krallık‘a ulaştı. Sakin hava koşulları, göçmenlerin dayanıksız lastik botlarla yaptıkları geçişleri artırıyor; bu nedenle, bu tür koşullarda yolculuğa çıkma riski daha yüksek.

Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi, Ruanda planı yerine Sınır Güvenliği Komutanlığı’nı güçlendireceklerini duyurdu. Bu kapsamda, sınır güvenliği memurlarına durdurma ve arama yetkisi verilecek, mali soruşturmalar yürütülecek ve organize göçmenlik suçlarına karşı arama ve el koyma emirleri çıkarılacak.

Starmer, ayrıca Afrika ve Orta Doğu’da göç sorununun kaynağında çözülmesine yardımcı olmak amacıyla 84 milyon sterlinlik bir fon sağlandığını açıkladı.

NCA Başkanı: Hızlı İltica Sistemi Manş Denizi’ndeki Tehlikeli Göçü Caydırabilir

Ulusal Suç Ajansı (NCA) Başkanı Graeme Biggar ise “hızlı ve etkili” işleyen bir iltica sisteminin, göçmenlerin Manş Denizi’ni geçme girişimlerini caydırabileceğini ifade etti. Biggar, emniyet teşkilatının “sürekli ve yüksek hacimli bir tehdit” olduğuna dair endişelerini yineleyerek, tehlikeli yolculukları engellemenin yollarını tartıştı.

NCA‘nın tehdit değerlendirmesine göre, Fransa’dan yola çıkmaya çalışan göçmen sayısındaki artış ve insan kaçakçılarının kullandığı taktikler, ölüm olasılığını artırıyor. Özellikle, göçmenlerin botlara binerken veya taksi botlardan aktarılırken kullanılan yöntemler, bu riski daha da yükseltiyor.

Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) Kayıp Göçmen Projesi‘ne göre, 2024 yılı Ocak ayından bu yana 35’i çocuk olmak üzere 226 kişinin Manş Denizi‘ni geçmeye çalışırken kaybolduğu veya hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Fransız sahil güvenliğine göre, 2024 yılında en az 19 göçmen yaşamını yitirdi; bunların dokuzu Temmuz ayından sonra gerçekleşti. Geçen yıl ise 12 göçmenin öldüğü veya kaybolduğu bildirildi.

İşçi Partisi’nin seçim zaferi sonrası, Muhafazakârların sığınmacıları Ruanda’ya gönderme planlarını iptal etmesinin etkileri sorulan Biggar, “Ruanda’nın caydırıcılık açısından özel bir rolü olduğuna dair hiçbir zaman bir görüş belirtmedik. Başkaları tarafından böyle bir görüşümüz olduğu ima edildi, ancak bu doğru değil,” dedi.

Biggar, “Caydırıcılığın müdahalenin bir parçası olması gerektiğini sürekli olarak vurguladık. Ruanda hakkında yorum yapmadık; caydırıcılık pek çok farklı şekilde sağlanabilir. Hızlı ve etkin bir şekilde işleyen ve geri dönüşlerle sonuçlanan bir iltica sistemi de caydırıcıdır. Hükümet politikaları hakkında yorum yapmayacağım, ancak caydırıcılığın önemi ve bu bağlamda iyi işleyen bir iltica sistemine sahip olmanın gerekliliği konusunda bizimle hükümet arasında bir görüş ayrılığı olduğunu düşünmüyorum,” şeklinde ekledi.