Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), İsrail’in mahkemenin yetki alanına ilişkin itirazlarını reddederek Benjamin Netanyahu ve Yoav Gallant için tutuklama kararları aldığını duyurdu. Karar, Hamas’ın askeri komutanı Mohammed Deif’i de kapsıyor. İsrail ordusunun Deif’in Temmuz ayında Gazze’deki bir hava saldırısında öldüğünü iddia etmesine rağmen, ICC savcılığı Deif’in hala hayatta olup olmadığına dair kesin bilgiye sahip olmadığını belirtti.
Suçlamalar ve Tepkiler
Mahkeme, bu üç ismin savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediğine dair “makul gerekçeler” bulunduğunu açıkladı. Netanyahu ve Gallant, sivillere yönelik saldırıları yönlendirmek, savaş aracı olarak açlık kullanmak, cinayet, zulüm ve diğer insanlık dışı eylemlerle suçlanıyor. Deif ise cinayet, işkence, tecavüz ve rehin alma gibi suçlardan sorumlu tutuluyor.
İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ofisi, ICC’nin kararını “antisemitik” ve “modern bir Dreyfus davası” olarak nitelendirerek kınadı. Hamas ise tutuklama emirlerini “tarihi bir dönüm noktası” olarak yorumladı.
Arka Plan
ICC’nin soruşturması, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’in güneyine düzenlediği saldırıyla başladı. Olayda yaklaşık 1.200 kişi hayatını kaybetmiş, 251 kişi ise rehin alınmıştı. İsrail, bu saldırılara karşılık Gazze’ye geniş çaplı bir askeri operasyon başlatmıştı. Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, bu süreçte 44.000’den fazla kişi yaşamını yitirdi.
Hamas’ın İsrail sivillerine yönelik saldırıları, ICC tarafından insanlığa karşı suçların bir parçası olarak değerlendiriliyor. Aynı şekilde, İsrail’in Gazze’de uyguladığı abluka ve askeri müdahaleler, savaş suçları olarak ele alınıyor.
Yasal Süreç
Tutuklama emirlerinin uygulanması, ICC’nin 124 üye ülkesine bağlı olacak. Ancak İsrail ve ABD, ICC’ye taraf olmadıkları için bu ülkelerin yasal olarak kararları uygulama zorunluluğu bulunmuyor.
ICC Savcısı Karim Khan, Mayıs ayında Netanyahu, Gallant, Deif ve diğer bazı Hamas liderleri için tutuklama talebinde bulunmuştu. O tarihten bu yana İsrail tarafı suçlamaları reddederken, Hamas tutuklama emirlerini adaletin bir gereği olarak nitelendirdi.
Uluslararası kamuoyu, ICC’nin bu kararının uygulanabilirliğini ve sonuçlarını yakından izliyor.
Yorumlar