Londra Teknoloji Haftası‘nın öne çıkan etkinliklerinden biri de TurkishBank UK ve T-Gate tarafından ortaklaşa düzenlenen Dotdigital’in genel merkezinde gerçekleşen etkinlik oldu.  “ Expand & Connect: Birleşik Krallık’ta Sürdürülebilir Büyüme İnşa Etmek “ başlıklı etkinlikte, Türk teknoloji şirketlerinin Birleşik Krallık’ta nasıl sürdürülebilir operasyonlar kurabileceği ve ölçeklendirebileceği konularının yanı sıra TurkishBank UK’in bu alanlardaki tecrübesi ve bu şirketlere ne şekilde destek sağlayabileceği üzerinde duruldu. Gazeteci ve sunucu Ersoy Erkazancı‘nın moderatörlüğünde uzmanlardan oluşan panelde TurkishBank UK Ticari Direktör Yardımcısı André van Zijl, BeamSec kurucusu Murat Güvenç, Digipac Consultancy kurucu ortağı Cansu Akyar ve Dotdigital EMEA yönetici ortağı Roscoe Brown panelist olarak yer aldı.

Ersoy Erkazancı

Girişimcilerin önündeki en büyük engel: Bankacılık sistemine erişim

Toplantının açılış konuşmasını yapan André van Zijl, TurkishBank UK‘nin 50 yıldır Londra’da faaliyet gösterdiğinin altını çizdi. Türk işletmelerinin Birleşik Krallık piyasasına açılırken karşılaştıkları en yaygın engellerden birine değindi: “bir banka hesabı açmak”. “İkametgah adresiniz yoksa banka hesabı açamazsınız ama banka hesabınız olmadan da ev kiralayamazsınız. Bunu bir tavuk-yumurta ilişkisine benzetebiliriz” dedi Van Zijl. Banka’nın yerel bilgi birikimi ve profesyonel iş bağlantıları sayesinde müşterilerini desteklediğini ve dogru mercilere yönlendirebildiğini belirtti.

TurkishBank UK Ticari Direktör Yardımcısı André van Zijl

TurkishBank Group‘un teknoloji odaklı firmalara destek sağlayan T-Gate girişimine de dikkat çeken Van Zijl, “Bankacılık modelimiz ilişki odaklı hizmet üzerine kurulu. Türkçe konuşan personel ile hizmet vermek Türk firmalarinin ingiltere pazarındaki bankacılık işlemlerinde büyük bir fark yaratıyor.”

Dijital pazarlamada kültürel farklara dikkat

Dotdigital’den Roscoe Brown, uluslararası ölçeklendirmede otomasyon ve müşteri deneyimi teknolojisinin önemini vurguladı. Brown, “Yerel kanalları ve kültürel nüansları anlamak çok önemlidir” dedi. “Örneğin, WhatsApp Birleşik Krallık’ta baskın iletişim aracıdır, ancak Danimarka’da neredeyse hiç kullanılmamaktadır. Bu tür farklılıklar kampanya başarısını büyük ölçüde etkileyebilir.” diye eklerken büyüyen işletmeleri uzun vadeli düşünmeye çağırdı: “Beş yıllık büyümenizi göz önünde bulundurarak altyapı inşa etmeniz gerekiyor. Platformları daha sonra değiştirmek maliyetli ve rahatsız edicidir.”

Dotdigital EMEA yönetici ortağı Roscoe Brown

“Türkiye’de işe yarayan strateji İngiltere’de çalışmıyor”

Danışmanlık perspektifini temsil eden Digipac’tan Cansu Akyar, İngiltere’deki başarının kapsamlı bir pazar anlayışı ile başladığını belirtti. “Türkiye’de iyi performans gösteren stratejiler genellikle Birleşik Krallık’ta başarısız oluyor” diyerek kültürel adaptasyon, sabır ve net konumlandırma ihtiyacını vurguladı. “İngiltere’de işler yavaş ilerliyor. Yalnızca bir müşteri edinmek altı ay kadar sürebilir. Bu, birçok Türk girişimcinin alışkın olduğu hızdan çok uzak” dedi. Akyar, gereken temel bazı çalışmaları yapmadan büyüme planlarında acele edilmemesi konusunda uyardı: “Uygun yerelleştirme ve pazar içgörüsü oluşturulmadan, herhangi bir pazarlama bütçesinin boşa harcanması kuvvetle muhtemeldir.”

Digipac Consultancy kurucu ortağı Cansu Akyar

“Kuralları baştan koymazsanız, ileride daha fazla ödersiniz”

Siber güvenlik firması BeamSec’in kurucusu Murat Güvenç, mevzuata uyumun önemini vurguladı. “Birçok girişim mevzuata uyma konusunda yeterince özenli hareket etmiyor ancak aslında Birleşik Krallık’ın katı düzenleyici standartlarına küresel olarak saygı duyuluyor ve uzun vadeli avantajlar sunuyor” dedi.

BeamSec kurucusu Murat Güvenç

Güvenç ayrıca Birleşik Krallık’ta bir şirket kurmanın, firmasının ABD devlet kurumlarıyla iş kurmasına yardımcı olduğunu paylaştı: “İngiliz sistemleri güven veriyor. Bu bile tek başına uluslararası alanda kapıları açıyor.”

Yatırımcı ilgisi ve yeni nesil girişimciler

Etkinlikte Türk işletmelerini Birleşik Krallık’a açılmaya motive eden şeyin ne olduğu konusu da ele alındı. Katılımcılar ülkenin eğitim fırsatlarının ve istikrarlı yasal ve finansal sistemlerinin ülkeyi varlıklı Türk bireyler için bir mıknatıs haline getirdiğini ve bunlardan birçoğunun İngiltere’yi nihai bir varış noktası olarak değil, küresel genişleme için stratejik bir fırlatma rampası olarak gördüğünden bahsedildi.

Ortak mesaj: Sabır, araştırma ve doğru ortaklıklar

Tüm panelistler temel bir mesaj üzerinde uzlaştılar: “Birleşik Krallık pazarı büyük umut vaat etse de, başarı stratejik ve sabırlı bir yaklaşım gerektiriyor.”

Son olarak, düzenleyici otoritelerin yaklaşımlarını anlamak, yerel kültüre uyum sağlamak ve deneyimli yerel ortaklarla çalışmak kritik başarı faktörleri olarak gösterilirken, etkinlik, girişimcilerin, yatırımcıların ve profesyonellerin fikir alışverişinde bulunduğu ve iletişim bilgilerini paylaştığı bir oturum ile sona erdi. Katılımcılar, bu tür etkinliklerin düzenli olarak organize edilmesinin Birleşik Krallık’taki Türk iş dünyası için kalıcı bir değer yaratacağı konusunda hemfikir oldular.