Dünyanın önde gelen teknoloji etkinliklerinden biri olan London Tech Week 2025, İngiltere’nin başkenti Londra’da sona erdi. 125 ülkeden 30 bini aşkın katılımcının yer aldığı organizasyonda Türkiye, bu yıl da en büyük ülke pavilyonuyla dikkat çekti. Ticaret Bakanlığı desteğiyle Hizmet İhracatçıları Birliği (HİB) koordinasyonunda gerçekleştirilen katılımda, 33 firma ve 150 kişilik heyet Türkiye’yi temsil etti.
Etkinlik boyunca Türk şirketleri, özellikle yapay zeka, fintech, dijital sağlık ve telekomünikasyon alanlarında sundukları yenilikçi çözümlerle İngiltere pazarında iş birliği ve yatırım fırsatları aradı. Türkiye pavilyonunda bu yıl ilk kez dört farklı teknopark da yer aldı.
“Bilişim ihracatını ikiye katlamayı hedefliyoruz”
CNBC-e Londra Temsilcisi Berfu Güven’e konuşan HİB Yönetim Kurulu Üyesi İlhan Bağören, Türkiye’nin hizmet ihracatında 2024 yılı itibarıyla 115 milyar dolarlık bir seviyeye ulaştığını, bilişim sektörünün bu toplam içinde 5 milyar dolar pay aldığını açıkladı. Bağören, 2-3 yıl içinde bu rakamı ikiye katlamayı ve 10 milyar dolara ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. Bu hedef, Türkiye’nin küresel bilişim ihracatından yüzde 1 pay alması anlamına geliyor.
Bağören’e göre, Türkiye’nin teknoloji altyapısı güçlü; ancak kurumsallaşma ve sürdürülebilir ihracat kültürü konularında gelişmeye ihtiyaç var. Bu noktada kamu destekleri ve HİB’in çalışmaları belirleyici rol oynuyor.
“Yapay zeka artık her sektörün temelinde”
Etkinlikte yapay zekanın dönüşümdeki rolü öne çıktı. Bağören, yapay zekanın artık sadece bir alan değil, tüm sektörlerin altyapısını şekillendiren temel bir unsur olduğunu ifade etti:
“Her sektörde dönüşümü tetikleyen bir güç olarak yapay zekayı değerlendirmeliyiz.”
Bağören ayrıca, teknolojik dönüşümün iş gücü üzerinde önemli etkileri olacağını, her 3 ila 5 yılda yeni mesleklerin ortaya çıkacağını, birçok mevcut mesleğin ise yerini kaybedeceğini vurguladı. Bu dönüşüme ayak uyduracak bireyler yetiştirilmesinin kritik önemde olduğunu söyledi.
Yorumlar