Yılda iki kez yayımlanan finansal istikrar raporuna göre, İngiltere’de yaklaşık 4,4 milyon hane, önümüzdeki üç yıl içinde daha yüksek faiz oranlarıyla yeniden finansman yapacak. Ancak, raporda piyasa fiyatlamalarına dayanarak, borçluların dörtte birinin daha düşük oranlardan faydalanmasının beklendiği belirtildi. Bu durum, 2023’teki yüksek faiz oranlarının ardından yaşanan bir düşüşe işaret ediyor.

Uluslararası Ticaret ve Finansal Riskler

Raporda, Donald Trump’ın başkanlık döneminde ABD’deki ticaret tarifelerinin artırılmasına yönelik endişelere doğrudan atıfta bulunulmasa da, uluslararası ticaret bariyerlerinin küresel büyümeyi olumsuz etkileyebileceği uyarısı yapıldı. Merkez Bankası, artan ticaret engellerinin enflasyon üzerindeki belirsizliği artırabileceğini ve finansal piyasalarda dalgalanmaya yol açabileceğini vurguladı.

Raporda, “Uluslararası politika işbirliğinin azalması, finansal sistemin dayanıklılığını artırma ve gelecekteki şokları absorbe etme çabalarını engelleyebilir,” ifadelerine yer verildi.

İngiltere Bankacılık Sistemi ve Faiz Beklentileri

İngiltere özelinde yapılan stres testleri, ülkenin bankacılık sisteminde herhangi bir risk ortaya koymadı. Bununla birlikte, Aralık ayında yapılacak faiz oranı belirleme toplantısında üçüncü bir faiz indirimi olasılığı düşük görülüyor. Finansal piyasa katılımcılarının yalnızca %13’ü, faiz oranının 19 Aralık’ta %4,5’e düşmesini bekliyor.

Sky News’in haberine göre enflasyon oranı, enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle Ekim’deki %1,7’den Kasım’da %2,3’e yükseldi ve Merkez Bankası’nın %2 hedefini aştı. Ayrıca, hizmet fiyatları ve ücret artışlarının hızlanması, talebin artması ve fiyatların yükselmesine yol açabileceği endişelerini artırdı.

Mortgage Onayları Artıyor, Tüketici Kredilerine Talep Azalıyor

Merkez Bankası tarafından yayımlanan ayrı verilere göre, Ekim ayında mortgage onayları ve kredi hacmi artarak Ağustos 2022’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak tüketici kredilerine olan talebin hafifçe düşmesi ve tasarruf oranlarının yükselmesi, ekonomik yavaşlamaya ilişkin temkinli bir yaklaşım olduğunu gösteriyor.

Bu veriler, hükümetin “zorlu” olacağını belirttiği bütçe öncesi hanelerdeki dikkatli ekonomik planlamayı yansıtıyor. Öte yandan, sabit oranlı mortgage ürünlerindeki faiz oranlarının düşmesi, yeni borçlular için nispeten daha iyi koşullar yaratıyor.