2023’te dönemin Başbakanı Rishi Sunak, HS2 demiryolu projesini Birmingham’da keserek, Kuzey İngiltere’nin daha hızlı trenlerle buluşma umudunu sona erdirdi. Ancak bu kesinti, aynı zamanda West Coast Main Line (WCML) üzerindeki yoğun trafiği hafifletme şansını da zayıflattı. Şimdi, bu bölgelerdeki yetkililer, HS2’yi ikame edebilecek yeni bir demiryolu hattı için kolları sıvadılar.

2024’te Birleşik Krallık’ın yeni İşçi Partisi hükümetine bu projeye yeşil ışık yakıp yakmayacağı sorulacak. Manchester ve West Midlands belediye başkanlarının öncülük ettiği bu yeni plan, HS2’nin kuzeye uzanan hattının yerine geçecek daha ucuz ancak daha yavaş bir demiryolu bağlantısı öneriyor. Ancak Greater Manchester Belediye Başkanı Andy Burnham, “Hiçbir şey yapmamak bir seçenek değil” diyerek, yeni hattın önemini vurguladı.

Yeni Demiryolu Neden Gerekiyor?

Mevcut WCML’nin kapasitesinin dolmak üzere olduğu, önceki hükümetler tarafından uzun süredir dile getiriliyordu. 2020 yılında Ulaştırma Bakanlığı tarafından yayımlanan bir rapor, hattın “kırılma noktasına” geldiğini belirtti. HS2, bu hattın yükünü hafifletmek için tasarlanmıştı, ancak proje Birmingham’dan kuzeye uzatılmayınca, durum daha da kötüleşti. HS2 trenlerinin mevcut hattı daha da yoğunlaştıracağı düşünülüyor.

Yeni Hat Nasıl İşleyecek?

West Midlands ve Greater Manchester belediyeleri tarafından yürütülen çalışmada, HS2’nin eski güzergahında daha düşük maliyetli ve yavaş bir hat öneriliyor. Hattın, Birmingham’ın kuzeyindeki Handsacre’dan Manchester Havalimanı’na kadar uzanması planlanıyor. HS2’den daha yavaş olacak olmasına rağmen, hattın WCML’deki yoğunluğu azaltarak daha kısa seyahat süreleri sunması hedefleniyor.

Bu planın hayata geçmesi ise büyük ölçüde hükümetin onayına bağlı. Hem kamu hem de özel sektör kaynaklarının kullanılması planlanıyor. Özel sektörün katılımıyla, hattın maliyetinin büyük bir kısmının özel finansmanla karşılanabileceği düşünülüyor.

Gelecek Ne Getirecek?

Yeni hükümetin bu projeyi destekleyip desteklemeyeceği henüz belirsiz. Ancak, Ulaştırma Bakanı Louise Haigh’in gündeminde olduğu ve demiryolu bağlantısının kritik bir sorun olarak görüldüğü belirtiliyor.